Sürdürülebilirlik Nedir?
Sade bir şekilde giriş yapmak istersek, “sürdürülebilir” olmayı gelecek nesillerin ihtiyaçlarını tehlikeye atmadan bugünün ihtiyaçlarını karşılamak olarak tanımlayabiliriz.
Ancak biraz daha akademik açıdan yaklaşmak istersek, "Sürdürülebilir iş", John Elkington tarafından 1997 yılında yayınlanmış olan “Cannibals with Forks: The Triple Bottom Line of 21st Century” isimli kitabı ile 21. Yüzyıldaki işletmelere yeni yönetim paradigması olarak sunulmuştur.
John Elkington’a göre ekonomik refah, çevresel kalite ve sosyal adaletin "üçlü alt sınırına" ulaştığında iş sürdürülebilirdir. Ekonomik, çevresel ve sosyal olarak tanımlanan üçlü alt sınır, “Triple Bottom Line” olarak ve aynı zamanda TBL, 3Ps olarak adlandırılır ve işletmenin çevresinde yer alan unsurların organizasyondan asgari beklentilerini ifade etmektedir.
Yeni yönetim paradigmasında 7 farklı devrim bulunur ancak ben yalnızca “değerler devrimi”ne değinmek istiyorum bu bölümde. Çünkü bu devrimi okuduğumda çalıştığım tüm disiplinlerin altında yatan motivasyonu çok daha iyi anladım.
Değerler devrimi ile anlatılmak istenen insani ve toplumsal değerlerdir. Toplumu oluşturan insanların değerleri, bir diğer insanı bireysel düzeyde etkilediği gibi, işletmeleri de etkilemektedir. Bu nedenle işletmeler, organizasyonlarında yer alan insanlara ve faaliyetini sürdürmüş olduğu topluma karşı sorumludur.
İşletme ile toplum arasında sosyal bir sözleşme (social contact) söz konusudur.
İşletme ile toplum arasındaki sosyal nitelikli sözleşme, karşılıklı olarak birbirlerinin beklentilerini yerine getirmesi şeklinde açıklanır. Toplum işletmelerden, oluşturulmuş olan yasa ve yönetmeliklere uyan faaliyetleri gerçekleştirmesini bekler.
Elkington tarafından geliştirilmiş olan üçlü alt sınırı temel alan ve iş dünyasında yaratılması gerektiğini düşündüğü devrimlerin oluşturduğu bakış açısının küresel boyutta da gündeme geldiği Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nde de görülmektedir.
Küresel İlkeler Sözleşmesi insan hakları, iş gücü, çevre ve yolsuzlukla mücadele başlıklarını kapsayan on temel ilkeden oluşmaktadır. On temel ilke, temelini İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nden, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Çalışma Yaşamında Temel İlkeler ve Haklar Bildirgesi’nden, BM Rio Çevre ve Kalkınma Bildirgesi’nden ve BM Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi’nden almaktadır.
Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne Türkiye’de resmi olarak Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Ofisi’nin, Türkiye İşverenler Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ile iş birliği içinde organize ettiği 15 Ekim 2002 tarihli özel bir toplantı ile başlamıştır. 16. Kalite Kongresi kapsamında 12 Kasım 2007 tarihinde ise İstanbul’da gerçekleştirilen “Küresel İlkeler Sözleşmesi Liderler Gala Yemeği”nde TÜSİAD da Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzalamıştır. 2013 yılında ise, TÜSİAD ve TİSK ortaklığında bir platform olarak kurulan “Global Compact Türkiye” Türkiye’de kurumsal sürdürülebilirlik gündemini belirlemektedir.
United Nations (UN) Global Compact 160’ın üzerinde ülkede 15.000’in üzerinde şirket ve 5.000’in üzerinde şirket dışı üyesi ile dünyanın en büyük kurumsal sürdürülebilirlik inisiyatifidir. UN Global Compact dünya çapındaki şirketlerin stratejilerini ve operasyonlarını insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanlarındaki on ilkeye uyumlu hale getirmeleri için desteklerken aynı zamanda Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşılabilmesi için iş dünyasına liderlik eder.
UN Global Compact’ın çalışma alanları yolsuzlukla mücadele, iklim değişikliği, insan hakları, iş gücü ve insana yakışır iş, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları”nın tüm iş süreçlerine dahil edilmesi ve dönüşümsel yönetişimdir.
İşletmeler, akademiler, iş dünyası dernekleri, şehir ve belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve sendikalar UN Global Compact’a üyelik başvurusunda bulunmaktadır. Üye olan tüm işletmeler ve işletme-dışı üyeler UN Global Compact’in insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanındaki on ilkesine taahhüt edeceğine, on ilkeye ilişkin her sene raporlama yapacağına ve BM’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri başta olmak üzere BM hedeflerini destekleyeceğine ilişkin BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e ithafen bir CEO taahhüt mektubu imzalaması gerekmektedir.
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları
2015 yılının Eylül ayında BM Genel Kurulu aşırı yoksulluğu sona erdirmek, eşitsizlik ve adaletsizlik ile mücadele, iklim değişikliği ile mücadele amacıyla 2030 yılında tamamlanan bir yol haritası olarak Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını (SKA) kabul etmiştir. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) 17 evrensel amaçtan oluşmaktadır. SKA’lar, BM’e üye ülkeler tarafından Eylül 2015’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilip 1 Ocak 2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Hükümetler tarafından 2001 yılında kabul edilip Aralık 2015 tarihinde geçerliliğini yitiren Binyıl Kalkınma Hedeflerini takiben ve bu hedefler üzerine inşa edilmiştir. 17 amaca dair açıklamaları ilerleyen bölümlerde paylaşacağım. Şimdilik yalnızca genel bir resmini paylaşıyorum.
Bahsedilmiş olan üçlü temel alt sınır, sosyal sözleşme ve ahlaki misyon önermeleri, Birleşmiş Milletler on temel ilkesi, sürdürülebilir temel amaçlar ve Carroll tarafından geliştirilmiş olan sosyal sorumluluk modeli çerçevesinde işletmelerin edindikleri misyonları yerine getirmeleri ve bu konuda hesap verilebilirliklerini göstermek amacıyla farklı raporlama şekilleri mevcuttur.
Dünya çapında öne çıkan raporlama çerçeveleri Küresel Raporlama Girişimi (Global Reporting Initiative, GRI) tarafından sunulan G4 Raporlaması, BM Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact, UNGC) uyarınca hazırlanan İlerleme Bildirimi Raporlaması (Communication on Progress, COP), Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi (International Integrated Reporting Council, IIRC) Sürdürülebilirlik Muhasebesi Standartları Kurulu (Sustainability Accounting Standards Board (SASB) ile birleşimi ile Entegre Raporlama (Integrated Reporting, IR) çerçevesi yerine Value Reporting Foundation (VRF) Raporlama ve Karbon Saydamlık Projesi (Carbon Disclosure Project, CDP) çerçevesinde hazırlanan CDP Raporlarıdır.